Şadan Okay Elaldı, İstanbullu bir beyaz yakalı. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul’a dönerek çeşitli büyük bankalarda üst düzey görevler üstlenmiş. Fakat günün birinde beyaz yakayı çıkarıp ailesini de alıp Bodrum’a yerleşmiş, hobisi olan motosikleti işe çevirmiş. Bodrum Motosiklet’i kurmuş. Bodrum’da motosiklet turizmini başlatmış. Şimdi de Bodrum Sanayi Sitesi içinde bugün açılışı yapılacak olan motosiklet lastik tamirhanesinde Antalya-İzmir aralığında motosiklet camiasını çok büyük bir açığını kapatacak bir hizmeti Bodrum’da vermeye başlıyor. Artık motosiklet tutkunları, lastiklerinin balans ayarı için Antalya veya İzmir’e gitmek zorunda kalmayacak. Çünkü Elaldı, Bodrum Sanayi Sitesi’nde hemen öne çıkan dükkânına İtalya’dan getirtip koyduğu makineyle bu hizmeti verecek. Okay Elaldı, yeni açılan mekanda düzenleyeceği 1,5 saatlik ücretsiz workshoplarla Bodrumlu motosiklet tutkunlarının güvenli sürüş hakkında bilmeleri gerekenleri aktarmak ve sürücü kaynaklı kazaların önüne geçmek, ölümleri durdurmak istiyor. İki arkadaşını motosiklet kazasında kaybettikten sonra nasıl tekrar motosiklete geri döndü, nasıl hiç kaza yapmadan yıllardır motosiklet kullanıyor, motosiklet turizmi nedir, kazaların önlenmesi için neler yapmak lazım, Bodrum Motosiklet Bodrum’da neyi değiştiriyor… Hepsinin cevabı röportajımızda…
“Bu metropolde motosiklet kullanılmaz” diyenlerdendim
”Motosiklet bir meslek değil, siz bir motosiklet kullanıcısıyken bunu nasıl bir işe dönüştürdünüz? Profesyonel mesleğinize neden devam etmiyorsunuz?”
- Motosiklet aslında bir serüven, bir macera. Macera da insanın grip mikrobunu vücuduna alması gibi. Siz motosiklet kullanıcısı olarak motosikletin üstüne çıktığınız an ya seviyorsunuz ya da hiç sevmiyorsunuz. İkisinin ortası maalesef yok. Sevdiğiniz dakika da onunla bütünleşmek, onun üstündeyken o rüzgârı hissetmek kullanıcılara apayrı bir tat veriyor kullanıcıya. Aslında ilk sevda böyle başladı. 2000’li yıllardı. İlk başlangıç Eskişehir’de üniversite yıllarında olmasına rağmen, o dönemde trafik kazasında kaybettiğim iki arkadaşım nedeniyle aslında küsmüştüm bu sevdaya. On-on bir yıl hiç çıkmadım üstüne.
- Özellikle de İstanbul’a döndükten sonra ‘bu metropolde, bu şehir hayatında motosiklet kullanılmaz’ diyenlerdendim. Ama sonra 2000’li yıllarda tekrar üstüne çıktım. İlk önce scooter ile başladım, herkesin başladığı gibi. Küçük küçük geziler ve seyahatlerle birlikte hem yıllar içinde kilometre tecrübem arttı hem de kullandığım motosikletler büyümeye başladı. Çünkü yetersiz geliyordu. Daha uzun mesafeli sürüşler yapmak istiyordum. 2000’lerin sonuna doğru da kendimi geliştirmek için bir takım sürüş eğitimlerine katıldım yurt içinde ve yurt dışında. Bu sürüş eğitimleri de beni birazcık daha amatörlükten profesyonel sürücü olmaya yöneltti.
”Profesyonel motosiklet kullanıcısı ne demek? Yarışa mı katılıyor bu sürücüler, neden profesyonel diyoruz?”
- Neyi, ne yaptığını bilen sürücüye biz aslında ileri sürücü diyoruz. Belki profesyonel demek yanlış olabilir. Neyi neden yaptığını bilen sürücü, çok daha güvenli sürücü.
- Trafikte bir takım risklerle hiçbir şekilde karşı karşıya gelmeyen, yaya geçidinde karşıdan karşıya geçen bir anneyi hiçbir şekilde tehlikeye atmayan sürücü. Arkasından gelen bir trafik canavarını çok daha öncesinden görüp o tehlikeden kaçmak için harekete geçen sürücü. Yani ne tehlike yaratıyor, ne de kendini tehlikeye atıyor. Bu aslında ileri sürücü.
- İleri sürücü aynı zamanda güvenli bir sürücü. İstediği zaman durabilen, istediği zaman da o tehlikeden kaçmak için hareket edebilen sürücüdür. 2000’li yıllarda ben bununla tanıştım ve bu tanışma bir eğitim süreci sayesinde oldu.
- O zaman da şu akla geliyor: ‘Hiçbir tehlikeye karışmıyorsam ben bu işi çok daha keyifle yapabilirim. Hiçbir tehlike atlatmadan yıllarca kullanabilirim.’
- Yaklaşık on küsur yıldır profesyonel olarak büyük motor kullanıyorum. Bugüne kadar size anlatabileceğim büyük bir riskim olmadı.
”Ama herhalde küçük kazalar yapmışsınızdır?”
- Kazam yok.
Kazalar, çiğnenmiş kuralların intikamıdır.
Bu bir aşk, bu bir sevda. Sonra Türkiye’deki bir motosiklet sürüş teknikleri eğitimi veren bir kurumda görev almaya başladım eğitmen olarak. O eğitmenliği ilerlettim. Sonra bankacılık hayatım 2011 yılının sonunda bitti. İşten ayrıldım. Radikal bir karar alarak ailemle birlikte Bodrum’a yerleşme planımı hayata geçirdim. Burada da finans sektöründe değil, hobi olarak başlayıp sonra büyük sevda haline gelen motosiklet üzerine bir şeyler yaparak başladık. Önce motosiklet turizmi yapmaya başladık. Scooterlarla yarımada turları, scooter kiralama… Ardından motosiklet kiralamaya döndü iş. Motosiklet eğitimleri de vermeye başlamıştık. Bu eğitimlerde düzenli olarak Bodrum yarımadasında, Muğla ili çevresinde devam ediyordu, halen de devam ediyor. Sonra motosiklet sayımız artınca Bodrum’da nasıl bir hizmet noktası olabiliriz fikri çıktı. Bodrum’da motosiklet lastiği konusunda profesyonel hizmet veren bir yer yoktu. Genelde Bodrum’daki sürücü arkadaşlarımız hep İzmir veya Antalya’ya gidiyordu.
”Hizmet alamayınca Bodrum’da kendi sektörünüzü mü yarattınız?”
- Evet, öyle oldu. Eğitim ve kiralama ile motosiklet turlarının yanına bu hizmeti de ekledik. Bodrum Motosiklet’in bu gördüğünüz yeri ortaya çıktı.
”Bodrum Motosiklet 2012’den bu yana ne kadar insanı motosikletle tanıştırdı?”
- O yıldan bu yana yıllık ortalama kiralama operasyonel sayımız yaklaşık olarak 900. Demek ki yaklaşık 2000 tane yerli ya da yabancı turiste hizmet vermiş olduk. Yaptığımız eğitimler; sürüş eğitimleri ve seminerler olarak iki ana dala ayrılıyor. 2012’den bu yana, ileri sürüş teknikleri ve güvenli sürüş teknikleri ile ilgili toplam 12 farkındalık semineri verdik. Çünkü ileri sürüş tekniklerini yalnızca trafik eğitimleriyle verebiliyoruz. Sürüş yaparken verilen eğitimler. Bunlar birazcık daha farkındalık semineri. ‘Neden kıyafet giymeliyiz, kaskın önemi nedir, motosiklet lastik hava basıncı neden çok önemli’ gibi bir takım bilgiler aktarıyoruz. Bu seminerler aracılığıyla yaklaşık olarak bugüne kadar 600-700 kadar sürücüye temas ettik. Verdiğimiz sürüş eğitimlerinde de yaklaşık 70 kişi eğitim programlarımıza katıldı.
”Yakın zamanda planlanmış bir eğitim programınız var mı?”
- Nisan ayının üçüncü ve dördüncü hafta sonları, bunlardan biri sadece scooter kullanıcılarına olacak, biri de büyük vitesli motor kullanan sürücü arkadaşlarımıza yönelik olacak. Eğitimlerin fiyatları 350 ile 450 lira arasında değişiyor.
Bodrum’da 2 yılda 27 kişi hayatını kaybetti.
Bodrum, Türkiye’nin en çok motosiklet kullanılan bölgelerinden biri. Bodrumlular daha çok işe giderken, daha pratik ve ucuz olduğu için tercih ediyorlar. Ancak kask kullanımı konusunda hala problemler var.
”Güvenliğe çok önem veren bir kurum olarak sizin bu konuda bir çalışmanız oldu mu?”
- Sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çalışıyoruz bunun için. Bodrum Motosiklet Kulübü’nün destekçilerinden biriyim. Kulüp aracılığıyla da çeşitli seminer ve eğitimler verdik. Bir de Bodrum Motosiklet Kulübü aracılığıyla Bodrum İlçe Trafik Şube Müdürlüğü vasıtasıyla yarımada genelinde çeşitli trafik kontrol noktalarında kask takmayan sürücülere bedelsiz kask hediye ederek, kaskın kullanımının önemini belirterek bir uygulama gerçekleştiriyoruz. 2014 ve 2015 yıllarında yapılan uygulamalarda yanılmıyorsam 200’e yakın kask dağıtıldı. Kaskların çoğu Bodrum Motosiklet Kulübü tarafından temin edildi. Trafik Şube Müdürlüğü Denetleme Büro Amirliği’nde görevli arkadaşlar vasıtasıyla da sivil sürücülere dağıtılarak kaskın önemi anlatıldı. Tabi bunlar safha safha yapılabilecek şeyler. Şöyle bir gerçeklik var, Bodrum yarımadasında 2013 ve 2014 yıllarında yalnızca motosikletlilerin karıştığı kazalarda 27 arkadaşımız öldü. Bu çok ciddi bir sayı. Bunu azaltabilmek hepimizin elinde. Herkes birbirini ikaz edecek. Biz seminer sayısını artıracağız. Trafik Bölge Müdürlüğü ile birlikte bir şeyler yapacağız belki.
Bodrum motosiklet hem güvenlik hem de teknik donanım, ekipman anlamında Bodrum’da hangi açığı kapatıyor?Birincisi, içinde bulunduğu tüm mecralarda güvenli sürüşün olması ile ilgili, kıyafetin önemini aktaran bir pozisyonda yer aldı. Fırsat bulduğu her mecrada farkındalık seminerleri ile daha fazla sürücü arkadaşa ulaşmaya çalıştı. Kiralama ve turizm tarafında yaptığı aslında en önemli şeylerden biri şuydu; yalnızca bir takım dünya markalarını müşterileriyle buluşturdu. İyi bir hizmet noktası oldu. Honda, Yamaha ve Vespa grubu ile çalışıyoruz. Bünyemizde hiçbir şekilde Çin malı bir motosiklete yer vermiyoruz. Bu ilkemiz hem turizmi daha güvenli hale getirmek hem de hizmeti daha kaliteli araçlarla sunabilmemiz için önemli. Bu, Bodrum Motosiklet’in ilk günden beri hedefi halinde. Hala da bu stratejimiz sürüyor. Yeni kurulan hizmet noktasında yaptığımız yenilik şu; dünya markası olan Michelin’in, Pirelli’nin, Metzeler’in Türkiye’deki bayisiyiz. Bunların hepsi birer dünya markası. Motosiklet endüstrisinde adı en çok anılan lastik markaları. Türkiye’deki en büyük yerli üretici Anlaş Grup’un distribütörüyüz. Yani kendi konusunda tecrübeli, tüm dünyada satışa sunulan markaların Bodrum’daki merkezi haline geldik. Tabi bunun yanında bir teknoloji transferi yaptık aslında. Bodrum’a en yakın İzmir ve Antalya’dan balans hizmeti alan sürücüler için İtalya’dan balans makinesi ithal ettik. Artık Bodrum’da motosiklet lastiğine balans yapabilen bir makinemiz var. Dolayısıyla İzmir ve Antalya arasındaki diğer illere de biz hizmet veriyoruz. Çünkü eskiden bizler, özellikle de benim gibi aktif kullanıcılar, yaklaşık olarak 40 bin kilometre yapıyorum motosiklet üzerinde, dolayısıyla minimum 2-3 lastik değiştirme ihtiyacı duyuyorum. Her lastik değişiminde de balans ihtiyacı duyduğumu düşünecek olursanız minimum 3 defa İzmir’e gidip geliyorum. Her gidiş-geliş 500 kilometre, yılda 1500 kilometre yalnızca bu hizmeti almak için harcıyordum. Artık buna ihtitaç yok. balans hizmetini burada veriyoruz, bu teknoloji artık Bodrum’da. Bu, bence Bodrum Motosiklet’in Bodrum’a getirdiği en önemli yeniliklerden biri. Sanayi içinde yeni bir yüz gibi dükkânınız…Evet, Avrupa’da gördüklerimizi burada uygulamaya çalışıyoruz. Lastikleri stoklamak için bile özel raf sistemi aldık. Bunlar, bakıldığında demir profil gibi görünüyor ama lastik bu raflarda hiçbir şekilde sivri bir yere dokunmuyor. Lastiğin taban dediğimiz kısmı, iç yüzeylerde yumuşak bir hatta oturuyor. Bunlar önemli şeyler, çünkü bizim motosiklette yere temasımızı sağlayan tek organ lastikler. Motosikletin toplamda yerle temas ettiği alan ise avucumuzun yarısı kadar bir alan. Bu alan, motosiklet ne kadar büyük olursa olsun, özel bir kullanım için imal edilmemişse değişmez. Bodrum’da motosiklet kullanımı gündelik hayatın için de çok yer almasına rağmen henüz bir keyfi aracı değil, daha çok hızlı ulaşım için çalışanlar tarafından tercih ediliyor. Siz bu işin biraz daha keyif kısmını ön plana çıkaran bir işletme misiniz?Aslında, keyif kısmının haricinde de her gün işline gidip gelen bir sürücü için de bir hizmet noktasıyız. Çünkü o insanlar lastiklerini daha çok kullanıyorlar, daha çabuk ömrünü bitiriyorlar. Hobi sürücüler için de bir hizmet noktasıyız. İki tekerlekli 50cc scooterdan başlayın, 1500cc’lik özel yapım motosikletlere kadar hepsine hizmet verebilecek durumdayız lastik konusunda. Bunun yanında motosiklet lastiği konusunda hizmet almaya gelen müşterilimize fren-balata kontrolü, fren hidroliği değişimi, motosiklet yağları konusunda iki iyi kalite ürün sunabiliyoruz.
Rüzgârı hissetmek
Motosikletiyle seyahate çıkmak isteyenler için ne önerirsiniz? Özellikle Bodrumluların daha fazla tatil yapabildiği kış sezonunda sizin en çok tercih ettiğiniz motosiklet rotaları hangileri?Türkiye, motosikletle gezmek için başlı başına bir kaynak. Akdeniz Bölgesi, Ege, Karadeniz; zamanlaması iyi planlanmış, iklim şartları iyi takip edilmiş her dönemde gezebileceğiniz bir yer var. Dört iklimde de gidebileceğiniz yerler var. Bu, biz Türkiye’deki kullanıcıların ve Türkiye’nin en büyük avantajı. Trafik rejiminden kaynaklı bir takım sorunlar yaşıyoruz şüphesiz, çünkü trafikte hala tam anlamıyla eğitemediğimiz bir takım sürücüler var. Ama bu tehlike ve bu risk hepimiz için var, yani bir otomobil sürücüsü için de var bir motosiklet sürücüsü için de. Motosiklet turları, henüz Türkiye’de başlamamış bir alternatif turizm. Amerika ve Avrupa’da, Güney Afrika’da Yeni Zelanda’da son derece gelişmiş bir sektör. Türkiye’de de umuyorum önümüzdeki yıllarda gelişecek ve başlayacaktır. Bizim de stratejimiz aslında günlük kiralamadan çok motosiklet turlarını başlatabilmek. Geçen sene ilkini yaptık. Yunanistan’dan gelen bir dostumuzla birlikte Kapadokya, Konya bölgesi olan 9 günlük bir turda yaklaşık 3 bin kilometre yol yapıp geri geldik. Hem yabancı dostumuza Ürgüp, Göreme, Pamukkale rotası üzerindeki her yeri gösterme fırsatı bulduk. Çok güzel ve keyifliydi. Peri Bacaları’nda gün batımını seyrettik. Rüzgarı hissetmek, hele de böyle bir seyahati motosikletle yapmak inanılmaz bir keyif. Bunlar da başlayacaktır. Akdeniz Bölgesi’nde örneğin bir takım camping, çadır turizm olanaklarını motosikletle birleştirmek gibi bir araştırma içindeyiz. Bodrum’da düzenlediğiniz motosiklet turlarında nerelere gidiyorsunuz?Bodrum’da iki şekilde turlarımız var. Biri yalnızca yarımadada deniz kıyı şeridi hattında görsel olarak yaptığımız tur. İkincisi ise daha mini ise daha mini, ama daha turistik, ören yerlerini gösterdiğimiz tur. Antik Tiyatro, Moseleum gibi daha yakın coğrafyadaki yerler, Boğaziçi- Iasos grubu, Yalıçiftlik-Mazı grubu gibi biraz daha farklı turlarımız var. Hem rehberli hem de rehbersiz olarak sunabiliyoruz bu turları. Ya da kendi başınıza da yapabiliyorsunuz bu turları. Yarımada ile ilgili bilgilendirici bir harita veriyoruz size. Bu biraz da keşif turu oluyor aslında sizin için. Güzel havada o güzel yerleri gidip bulmak, gezmek alternatif bir tatil seçeneği yaratıyoruz Öğrenmek bitmeyen bir süreç
”Yeni ehliyetini almış, yalnızca scooter kullanabilen bir motosiklet kullanıcısını daha yüksek bir motosiklete hazırlayıp bu tür bir yolculuğa çıkarmanız ne kadar sürer?”
- Öğrenmek bitmeyen bir süreç, ben motosiklet eğitmeniyim ama her şeyi biliyor muyum, hayır. Hala her gün bir şeyler öğreniyorum. Çünkü motosiklet üzerinde kat edilen her mesafe, bir metre bile yeni bir şeyler öğretiyor. Bu nedenle sizin her gün geçtiğiniz yol, bildiğiniz yol değil, bilmediğiniz bir yol. Eğer güvenli ve ileri bir sürücüyseniz, böyle düşünmek bu fikirle hareket etmek zorundasınız. O nedenle, siz bir scooter kullanıcısıysanız sizi alıp sihirli bir değnekle ikinci gün 500 kilometre ve üstünde uzun soluklu büyük bir motosikletle bir tura katılmanızı sağlayamayız. Siz kendi kendinizi geliştireceksiniz. Bir takım eğitimler alacaksınız. Yıllar içinde motosikletinizi büyüteceksiniz. Hiçbir arkadaşımıza zaten biz 200cc’den daha büyük bir motorla motosiklet hayatına, bu hobiye başlamalarını önermiyoruz. Önce motora hâkim olmanız gerekiyor. Bunu büyük bir motosikletle yapabilmeniz neredeyse imkânsız. Tur öncesinde çok ciddi mülakatlar gerçekleştirip gerçek sürüş tecrübelerinin ne olduğunu öğrenmeye çalışıyoruz. Yeterli sürüş tecrübesi olmayan bir sürücü tura katılamıyor. Çünkü önceliğimiz güvenlik.
”Ucundan kıyısından turizme dokunan bir işletme olarak bu sene sezondan beklentiniz nedir?”
- Türkiye’nin şu anda içinde yer aldığı, hiçbirimizin tasvip etmediği bir durum var. Bunun turizmi etkilemeyeceğini düşünmek mümkün değil. Alternatif bir şeyler üreteceğiz elbette ama düşüş olacağı kesin. Önemli olan istikrarı sağlamamız. Bodrum’da işletmeleri 12 ay açık faal haline gelmediği sürece 3-4 ayın çalışanları olarak kalacağız. Bodrum motosikletin Bodrum dışına gerçekleştireceği motosiklet turizmi ise 2017 baharında faaliyete geçecek şekilde planlanıyor. Kendi bünyemizde bir takım 600CC ve üzerinde motosikletler barındırarak bu alternatif turizme kapı aralamak istiyoruz. Şehir dışından gelecek misafirlerimizi uçaktan havalimanından alıp Bodrum’da konaklatıp sonra da Bodrum’dan hareketle bu turu başlatmak istiyoruz.
Hayat kurtaran kurallar
Motosiklet kullanıcıları için özel olarak üretilmiş kıyafetlerden ödün vermiyoruz. Özel bir kask, bir eldiven, bir mont, ayak bileklerimizi koruyacak bir bot kullanıyoruz. Sürücü arkadaşlardan biri ceketini tura getirmediyse örneğin, tura katılamıyor. Bu konuda ne kadar sert olduğumu bütün Bodrum bilir. Bir yerden bir yere gidiyorsam kıyafetten ödün vermem. Bu çok önemli benim için. Çünkü hiçbir kıyafet benim vücudumdan, kafamdan, parmaklarımdan önemli değil. Bu kıyafetler bir defa işe yarıyor sadece. O da üzerindeyse…
Yaralanmalı kazalarda, güvenlik amacıyla üretilmiş kıyafetler üzerinizdeyse yüzde yetmişe varan darbe veya sürtünmeden doğabilecek yaralanmaları azaltan bir özelliği var. Herhangi bir kazaya karışmış bir motosiklet sürücüsünün, kazadan sonraki ilk üç yılda ikinci bir kazaya katılma ihtimali, hiç kaza yapmamış bir sürücüye oranla 19 kat fazla. Bu inanılmaz bir istatistik. O yüzden hiç risk almamalıyız. Bakkala giderken motosikletimiz biraz yana kaydı ve düştüysek bunu hafif bir kaza olarak düşünüp geçmemeliyiz, bu bir işaret.
Motosikletlilerin gerçekleştirdiği kazaların yüzde 90’ı, sürücülerin çok iyi bildiklerini iddia ettikleri evlerinin sokağı, araçlarını park ettikleri otopark alanı gibi yerlerde gerçekleşiyor. Otobanlarda, bilmedikleri bir şehir merkezine yaklaşırken değil, sürüş rehaveti dediğimiz zamanlarda gerçekleşiyor.